3. Çeşitli ülke hükümetlerinin ilgili politikaları ve müdahaleleri, uluslararası ticareti ve salgın sonrası ekonomik ve ticari toparlanma sürecini etkilemeye devam edecektir. Bazı büyük ekonomiler arasındaki diplomatik sürtüşmeler ve çok taraflı ticaret sisteminin karşılaştığı mevcut zorluklar vb. küresel ticaret üzerinde kısıtlayıcı bir etkiye sahip olabilir. Ayrıca, tüm tarafların daha fazla sosyal ve çevresel etkiye sahip sürdürülebilir bir toparlanma sürecini teşvik etme çabaları, mevcut küresel ticaret modelini etkileyebilir.
4. Küresel borç seviyesi yükseliyor, bu da makro ekonomiye istikrarsızlık getiriyor. Yeni taç pnömoni salgını krizi sırasında, ekonomiyi sürdürmek için çeşitli ülkelerin hükümetleri ve ek borçlar finansal istikrarsızlığa yol açabilir. Tam ölçekli bir küresel borç krizi olmasa bile, artan borç ve borç servisi yükümlülükleri küresel ekonomiye istikrarsızlık getirebilir. Faiz oranlarındaki herhangi bir artış, ulusal ve özel borçlanma üzerinde baskı yaratacak ve özellikle sınırlı maliye politikası alanına sahip gelişmekte olan ülkelerde yatırım ve uluslararası ticaret akışlarını olumsuz etkileyecektir.
5. Tüketicilerin tüketim eğilimleri kalıcı değişikliklere uğrayabilir. COVID-19 salgını sırasında tüketici davranışları büyük değişikliklere uğradı. Sağlık ürünleri, dijital hizmetler, iletişim ve ev ofis ekipmanları gibi bazı sektörlerde talep artarken, ulaşım ekipmanları, uluslararası seyahat ve konaklama hizmetleri gibi diğer sektörlerde talep azaldı. Bu değişikliklerden bazıları devam ederse, yabancı mal ve hizmetlere yönelik tüketici talebini etkileyecektir.